Küresel gündemi kökünden sarsan Corona Virüsü, insan yaşantısının her boyutunu derinden etkilemekte. Her birimiz, gittikçe bir ölüm kalım savaşının içinde hayatta kalma mücadelesi vermekteyiz. Aslında, her bir gün ‘bir ölüm kalım savaşı’ içinde olduğumuzu hatırlatan vesile oldu.

Bölgesel ve iç savaşlar, terör, ekonomik durgunluk, küresel ısınma, doğal afetler, gelişen ekonomiler, iflas eşiğindeki ülkeler, siber ataklar, azalan gizlilik, kimyasal ve biyolojik silahlar… Her güne yepyeni bir denklemde gözümüzü açıyoruz. Ve bu gittikçe daha artan sıklık ve yoğunlukta hissedilmekte.

Dünya, yepyeni bir düzene doğru evrilmekte. Önümüzdeki 20-25 sene bugün yaşantımızda doğal olarak yer alan birçok unsur yerini iyiden iyiye teknolojiye, dijital ve mobil dünyaya bırakacak. Parasal, finansal ve ekonomik sistemler yeniden tasarlanacak. Elden ele gezen ‘kâğıt paraları’ müzelerde görür hale geleceğiz. Evimizi temizlemeye, yaşlılarımıza bakmaya, çocuklarımıza arkadaş olmaya insanlar değil akıllı robotlar gelecek. Sosyal, yönetse, ekonomik tüm sistemler yeniden ele alınacak ve daha akıllı olacak.

Ufacık değindiğimiz ve saydıkça ardı arkası kesilmeyecek bunca değişken arasında sıkışıp kalmaktansa, olasılıkları ve seçenekleri önceden değerlendirmek daha akılcı ve sağlıklı olacaktır.

Dönem, Seçenek Geliştirebilecek ve Gerektiğinde Seri ve Çevik Biçimde Hayata Geçirebileceklerin Dönemi.

Sadece güçlü, dinç ve akıllı olmak yetmeyecek, aynı zamanda çevik de olmak gerekecek. Bu noktada İşletmelerin içselleştirmesi gereken en önemli araç, Senaryo Planlaması. Senaryo Planlaması, geleceğin ön görülmesi ve keşfedilmesi, işletme stratejisinin ona göre şekillendirilmesi  için kullanılan bir modeldir. Bu model, geleceğe dair olası senaryolar ve bu senaryolardan ortaya çıkanvakalar kullanılarak, gelecekte şirketin yüzleşmek zorunda kalabileceği sorunları tahmin etmeye çalışır.

Senaryo Planlamasını, ‘riskleri öngörüp, olası seçenekleri önceden tasarlamak’ olarak tanımlayabiliriz. Senaryolar, düşünce gücümüzü geliştirir, doğru sorular sormamızı sağlar, seçeneklerimizi çoğaltır ve etkili kararlar almamızı güçlendirir. En önemlisi, senaryolar, ‘beklenmeyene hazırlar’.

Bu modeli ilk uygulayanlardan biri olan Royal Dutch Shell, senaryoları şu şekilde tarif etmektedir: ‘Senaryolar,  içinde çok çeşitli fikirler barındıran, yararlı ve paylaşılması kolay, geleceği  tahmin etmeye yarayan, özenle yaratılmış hikâyelerdir’. Senaryolar geleceğin belirsizlikleri ile bugün vermek zorunda olduğumuz kararlar arasında bağlantı kurarak bize yardımcı olur.

Senaryo Planlaması metodu, geleceği etkileyen en belirsiz ve önemli ‘İtici Güçlerin’ yapısını ve olası sonuçlarını kavramak yoluyla gerçekleştirilir. Metot, işletmenizin geleceği için önemli olan bilgi paylaşımını ve temel sorunlar üzerinde ortak derin bir anlayış geliştirmeyi teşvik eden grup faaliyeti olarak uygulanır. Belirsizlikler karşısında etkili İtici Güçler kullanılarak çeşitli  vakalar oluşturulur. Amaç; iş ortamı hakkında daha fazla bilgi edinmek ve  gelecekte yaşanabilecek olaylara karşı katılımcıların algılarını genişletmektir. Bu metot, genelde bir stratejik yönetim aracı olarak kullanılsa da, yakın bir gelecekle ilgili grup tartışmaları oluşturmaya da olanak tanır.

Senaryo PlanlamasınınEn Etkili Uygulanma Şekli Nedir?

Senaryo Planlaması için her şeyden önce farklı bakış açıları getirebilecek kişilerin tespit edilmesi gerekir. Katılımcıların,mümkün olduğunca, Toplumsal, Ekonomik, Politik, Teknolojik, Hukukî, Ekolojik ve Endüstriyel, vb. konularda gelişmelere vakıf, yorum ve perspektif katabilecek çeşitlilikte olması amaçlanmalıdır.Eğer İşletmenin kendi kadrosu içinde bu yetkinlikte çeşitli kaynaklar yoksa, dış kaynak ve uzmanlıklardan faydalanılması son derece faydalı olacaktır.

Ayrıca Senaryo Planlaması öncesinde hem konu uzmanlarının, hem de katılımcıların bir miktar ön çalışma ve analiz yapmış olması, çok daha sağlıklı ve etkili sonuçlar elde etmeyi sağlayacaktır. Mini bir Pazar analizi çalışmasının da önemli faydaları olabilecektir. Senaryo Planlaması, başlı başına bir bilimsel ve yönetsel profesyonel araç olduğu için, baştan sona tüm süreçte, profesyonel destek almanın da önemi büyüktür.

Özünde Atölye Çalışmaları şeklinde gerçekleştirilecek Senaryo Planlamasında;

  • Yukarıda belirtilen unsurlara dair bütünsel bir perspektif çizilir.
  • Önümüzdeki 1-3-5… yıllık (işletmenin karar vereceği dönem her ne ise) dönemde, en önemli İtici Güçler (örn. Corona Virüsün yayılması, Bölgesel Savaş, Ekonomik Durgunluk vb.) tartışılarak, gruplandırılır.
  • Etkisi ve gerçekleşme olasılığı en fazla olan İtici Güçlerönceliklendirilir.
  • İlgili İtici Gücün gelişim ve doğurabileceği sonuçlar açısından (Sosyal ve Ekonomik) dair Varsayımlar yapılır.
  • Bu varsayımlar Vaka halinde ifade edilir. Gerçekleşmesi en olası olan vaka, ‘Gerçekçi Senaryo’; en pozitif vaka, ‘En İyi Senaryo’, en negatif vaka ise ‘En Kötü Senaryo’ olarak ifade edilir.
  • Her bir Senaryonun gerçekleşmesi için gerekli Ön Koşullar ortaya koyulur.
  • Sırada ilgili Senaryoların, işletme üzerindeki Etkilerinin değerlendirilmesi var.
  • İşletme üzerindeki Etkilerin ortaya konulmasını, Erken Uyarı Sinyallerinin keşfedilmesi gerekecektir.
  • Ardından, bu Etkilerin ortadan kaldırılması, iyileştirilmesi, fırsata çevrilmesi vb. için yapılması gerekenlere karar verilir, ki artık Eylem Planı oluşturulmaya başlanmıştır.

Atölye Çalışmasında ortaya konulan Eylem Planı, özünde bir Risk Planıdır; Risk Önleme ya da Riski Bertaraf etme eylemlerini içerir. Vakaların gerçekleşme olasılığı arttıkça ve etkisi yükseldikçe, Krize doğru yaklaşıldığının habercisidir. Artık Kriz Eylem Planı hayata geçirilir.

Eylem Planlaması aşamasında Yaratıcı ve Yenilikçi fikirler geliştirme Atölyesi yapılmasının da büyük faydası olabilecektir. Olaylara farklı ve yeni perspektiften bakıp, yepyeni çıkış yolları ya da fırsat sahaları belirlenebilir. Böylece Senaryo Planlaması, salt bir Problem Çözme yöntemi olarak kullanılmamış, Rekabetçi Avantaj yaratma ve Akıllı Sorun Çözme aracı haline de getirişmiş olacaktır. Bu tür yaklaşımlar ayrıca, her daim, olumlu havayı, motivasyon ve morali yükseltir.

Eylem Planlarının hayata geçirilmesi için ilgili tüm Paydaşların haberdar edilmesi ve mümkün olduğunca tüm süreç boyunca herkesin bir rolünün olmasının sağlanması gerekir. Eylemleri hayata geçirecek sorumluların, Yapılacak bir ek iş olarak değil, asal ve temel görevleri olarak algılamaları sağlanmalıdır.Eylemlerin hayata geçirilme sürecinde ‘Aciliyet Hissi’ önemlidir. Yapılanların belli ve sık periyotlarda takip edilmesi, iletişiminin sık ve dozunda yapılması gerekir. Olayın aciliyeti geçse de yapılması gerekenler yapılmalı, takip edilmeli ve denetlenmelidir.

Bu aşamada eylemlerin bir kısmı iş sürdürülebilirliğini sağlayıcı ve gelecek riskleri bertaraf edici önlemler niteliğindeki sistemsel iyileştirmeler olacaktır. Olası riskleri öngörebilmek ve planlayabilmek adına ‘Senaryo Planlaması’ etkili bir yöntem olmakla birlikte, proaktiviteyi ve risk yönetimini toplam yönetim sisteminin bir parçası haline getirmekte büyük fayda vardır.