Bilgi teknolojileri ve dijital dünyanın, hem yenileşimin (inovasyon), hem de girişimci-yatırımcı ekosisteminin gelişiminde rolü büyük. Bu ekosistemde, ‘enerji’ endüstrisi de hızla giriş yapmış bulunmakta. Çevre dostu girişim ve işletmelerden kâr elde etme arayışındaki yatırımcılar, artık ilgilerini ‘temiz teknolojilere’ (clean tech) de kaydırmış durumdalar.

Temiz teknoloji firmaları çevreye verdikleri olumsuz etkileri minimum seviyelere çekecek şekilde performanslarını, üretkenlik ve verimliliklerini artırma çabasındalar. Temiz teknoloji ürün ve hizmetleri, bir yandan kaynak tüketimini düşüren, çevre ve kamu sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri azaltan; bir yandan da maliyet düşürme, üretkenlik artırma ya da ürün performansını artırma gibi bilgiye-dayalı ekonomik değer katan ürün ve hizmetleri ifade etmekte.

Temiz teknoloji genellikle enerji, su, ulaşım, tarım ve üretim gibi endüstrilerde kullanılmakta. Örneğin, enerji endüstrisindeki temiz teknoloji kullanımında, daha ziyade, güç üretimi, enerjinin depolanması ve temiz yakıtlar, grid-seviyesi enerji iletimi ve kontrolleri, yerel-düzeyde enerji kontrolleri ve verimliliği gibi sahalar öne çıkmakta. Ulaşım endüstrisinde ise, enerji-verimli ve çevreyi daha az kirleten araçlar ve bileşenler, akıllı yollar ve ulaşım sistemleri, toplu taşıma, RFID ve GPS gibi lojistik teknolojileri, sistem ve servisleri, otomatik jeton toplama, yol fiyatlandırma sistemleri gibi sahalarda temiz teknoloji kullanımı söz konusu olabilmekte.

Artan dünya nüfusu ve değişen iklim koşulları, tarım ve gıda alanında ciddi sıkıntılara yol açmakta. Bu açıdan bakıldığında, daha verimli ve çevre-dostu çiftçilik, su-kültürü ve ormancılığı mümkün kılacak teknolojilere olan talebin de artması doğaldır. Örnek olarak, ileri üretim, sulama ve bilgi sistemleri teknolojileri ve servislerine olan talepten bahsedebiliriz. Benzer şekilde biyoteknolojik gıdalar, çevre-dostu böcek ilacı/veterinerlik ürünleri, ürün/bitki geliştirme, hassas tarım, toprak destekleyiciler, hayvan sağlığı gibi sahalarda da talep artışı yaşanacaktır.

Temiz teknolojiler, çevre kalitesi ve güvenliği konusunda da önemli bir gelişim zemini bulabilmekte. Hava arıtma ve kirlilik kontrolü, iç-mekân hava kalitesi, emisyon sensörleri ve analiz cihazları, bu zeminin bir kısmını oluşturmakta. Bunun ötesinde, kirlenmiş arazinin, toprağın, su ve binaların iyileştirilmesi, ya da biyo-iyileştirme, çevre mühendisliği ve ileri altyapı tasarım/inşa/yönetim hizmetleri, doğal kaynak yönetimi servisleri, gibi alanlar da önem kazanmakta. Tehlikeli madde, kimyasal ve atık geri dönüşümü, azaltılması ve yok edilmesine dair ürün ve hizmetleri de saymak gerekir. Temizlik ve mikroplardan arındırma, meteoroloji ve iklimlendirme sistem ve servisleri, çevre sağlığı ve güvenliği ile ilgili ürün ve hizmetler hep bu bağlamda düşünülebilir.

Su, temiz teknolojiler açısından bir derya! Su iyileştirme, tuzu ayrıştırma ve arıtma ürün ve hizmetleri, su altyapısı, kanalizasyon iyileştirme, test/ölçüm ve süzme sayaç sistemleri, suyu koruyucu ürün ve hizmetler ile yüzey ve yeraltı suyu yönetimi gibi konuların temiz teknolojilere olan  gereksinimi gittikçe artacaktır.

Kaynak (su, enerji ve malzemeler) tüketimini minimize edecek ve çevreyi daha az kirletecek temiz ve verimli üretim cihazları, sensörleri ve sistemleri ise endüstriyel kullanımda öne çıkmakta. Geri dönüşüm makineleri, fabrika otomasyonu gibi diğer süreçleri kolaylaştıran sistemler; malzeme ve çevre testi, üretim amaçlı kullanılan filtreleme sistemleri ve zarları vb. de diğer kullanım alanları arasındadır.

Temiz teknolojiler açısından önemi büyük bir alan da, ileri malzemeler. Biyoteknolojik, biyoçözünür ya da toksik-olmayan malzemeler, fotovolkaikler için malzemeler, güçlü, hafif bileşimler; termo-elektrik ve termal düzenleyici fiber/malzemeler, yalıtım, yeşil bina malzemeleri, elektrokromik cam, ileri geri dönüşüm malzemeleri, süreç verimlilik katalizörleri, emici maddeler, çevreye-yararlı kimyasallar, gibi sahalar geniş kullanıma açık.

Temiz teknolojilerin kullanım sahası gün geçtikçe yayılmakta ve derinleşmekte. Hal böyleyken, temiz teknolojilere yatırım yapmak isteyen yatırımcılar ve fonlar atağa geçmekte. Gelişen her yeni saha gibi temiz teknolojiler için de daha iyi anlaşılma çabası söz konusu. Örneğin, dünya çapında ileri gelen halka açık temiz teknoloji firmalarının pazar performansını izleyen CTIUS, büyüyen finansal ürünler yelpazesinde endüstri standardı endeksi halini almış durumda. Cleantech Endeksi, temiz teknoloji ürün ve hizmetlerine olan talebi yansıtmak üzere geliştirilen ilk hisse senedi pazarı endeksi konumunda.

Şubat 2006’da NYSE (New York Stock Exchange) Borsasında işlem görmeye başlayan Cleantech Endeksi, oldukça geniş yelpazede farklı endüstrilerde temiz teknolojiler sahasında küresel lider konumundaki 53 şirketten oluşmakta. 18 ayrı kriteri değerlendiren endeksin temel amacı, küresel mega eğilimleri izleyerek, yatırımcılar için oldukça verimli biçimde yatırım fırsatlarını ortaya çıkarmak. Bunun yanısıra, temiz teknolojiler birinci ligindeki işletmelerin, hisse senedi değeri, sermayedeki değer artışı, kâr payı gibi göstergelerle ölçümlenebilen büyüme ve ticarî başarılarını izlemek.

Temiz teknolojiler, Türkiye açısından da fırsatlar diyarı. Hisse senedi, altın borsamız var da, neden temiz teknolojiler borsamız da olmasın?

Yayın: ICT Media Enerji, Mart 2017