Karmaşıklaşan ve rekabetin arttığı, kâr marjlarının daraldığı bir iş dünyasında ‘farklılaşma’nın, dolayısı ile yeni fikirler, iş modelleri, ürün ya da hizmetler geliştirmek gerekmekte. Büyüme ve rekabete göre avantaj kazanmanın yolu yenileşimden geçiyor. Bilimsel yöntem, var olan şeyleri anlamaya çalışır ve onları kutuya yerleştirir. Gözlem, hipotez, deney, değerlendirme gibi metodları kullanır. Yaratıcı yöntem ise, yeni şeyler yapmaya çalışır ve kutunun varlığını dahi unutur. Yeni bir şey yaratmak, varsayılan yoldan ‘sapma’ ve ‘eylem’ ile ilgilidir. Dolayısı ile yönetim, bilimsel ve yaratıcı yöntemlerin bir karmasını kullanmak durumunda. Yaratıcılık, yenileşimin bir bileşenidir ve yenileşimi destekler. Ancak yenileşim, fırsatların araştırılması ve hayata geçirilmesi süreçlerini de barındırır.
Yenileşimi, ‘etki ve fark yaratan bir yenilik ortaya koyabilmek’ olarak tanımlıyoruz. Etki ve fark, sağlanmalıdır. Yenileşim, sıra dışı düşünmek, yeni fikirler ve bakış açıları üretmek ya da fırsatları araştırmakla başlar. Bu süreçte, ‘yaratıcılığın’ rolü önemlidir. Yenileşim yolculuğunda, yenilikçi fikir ve önerileri araştırmak ve keşfetmek kadar, içlerinden değerli olanları seçebilmek, hayata geçirmek, yaymak ve sürdürülebilir kılmak için birçok yetkinliğe daha gereksinim vardır. Sorgulama ve gözlemleme, bağlantı kurabilme, sentezleme gibi bilişsel becerilerin yanı sıra, risk alma, cesaret, etkileşim ve deneyimleme gibi davranışsal özellikler de kritik öneme sahiptir.
Yenileşimin hayata geçirilmesi, aşamalı ya da kökten olabilir.
Dönüşümcü Yenileşim ile, mevcut portföy, yaklaşım ve kategorilerde köklü performans geliştirmelerine gidilirken; Yıkıcı Yenileşim, yeni bir portföy, yaklaşım, kategori oluşturmaya odaklıdır. Ticari Yenileşimle, sunulan değer ve ürün, hizmet, çözüm portföyünün pazarlama, iletişim ve tanıtımı için daha etkili yollara odaklanılmaktadır. Sürdürülebilir Yenileşim ise; değeri; ürün, hizmet ve çözümleri aşamalı olarak iyileştirmeyi (daha iyi, daha hızlı, daha ucuz, gibi) sağlamaktadır. Yenileşim farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Yenileşim, bazen teknolojiyi içinde barındırırken; birçok durumda da pazarlama, satış, tanıtım, hayata geçirme ya da düzenleme gibi unsurları barındırabilmekte.
Booz&Company tarafından 2011 yılında yapılan ‘The Global Innovation 1000’ çalışması, yenileşimin Ar-Ge harcamaları ile artmayacağını kanıtlamakta, en önemli unsurları stratejik uyumluluk ve yenileşimi destekleyen bir kültür olarak ortaya koymakta.
Yenileşim, yaşam döngüsünün herhangi bir aşamasında ve yönetim sisteminin herhangi bir boyutunda gündeme gelebilir: yeni pazarlar geliştirebilme; pazara yeni tasarımlar, yeni ürün, hizmet ve çözümler sunabilme; Ar-Ge faaliyetleri; stratejileri yenilikçi kılabilme; Paydaş/Müşteri ilişkilerinde ve sunulan değerde yenileşim; iş modeli, dağıtım ve hizmet kanallarında yenilikçi yaklaşımlar benimseme; üretime, süreçlere, projelere ve işleyişe yeni teknikler, yaklaşımlar ve teknolojik bakış açısıyla akışkanlık ve verim kazandırma; yönetimde ve insana yaklaşımda yenileşimin benimsenmesi; gibi…
Yayın: OPTİMİST Paradigma, 2014